Kamuoyu ve Toplum Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi -

Medya Tüketiminde Toplumsal Dönüşüm: Türkiye Dijital Alışkanlıklara Yöneliyor

gelişim üniversitesi
  1.   Kamuoyu ve Toplum Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi
  2. Haberler


Medya Tüketiminde Toplumsal Dönüşüm: Türkiye Dijital Alışkanlıklara Yöneliyor


Medya Tüketiminde Toplumsal Dönüşüm: Türkiye Dijital Alışkanlıklara Yöneliyor


Medya Tüketiminde Toplumsal Dönüşüm: Türkiye Dijital Alışkanlıklara Yöneliyor

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) yayımladığı Medya Kullanım Alışkanlıkları Araştırması, Türkiye’de medya tüketiminin yalnızca teknolojik bir değişim değil, aynı zamanda derin bir toplumsal dönüşümün parçası olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma, bireylerin gündelik yaşam pratiklerinin, zaman kullanımının ve kamusal alanla kurdukları ilişkinin medya üzerinden yeniden şekillendiğini gösteriyor.

Televizyon, geniş kitleler için hâlâ temel bir ortak deneyim alanı olmayı sürdürürken, dijital platformlar daha bireysel, seçici ve parçalı bir medya tüketim biçimini öne çıkarıyor. Özellikle genç kuşaklarda içerik tercihlerinin kişiselleşmesi, izleme zamanlarının esnekleşmesi ve tek yönlü yayıncılıktan etkileşimli mecralara yönelim dikkat çekiyor. Bu durum, medya kullanımının kuşaklar arası bir ayrışma alanına dönüştüğüne işaret ediyor.

Araştırma sonuçları, medya tüketiminin mekânla ilişkisini de dönüştürdüğünü ortaya koyuyor. Mobil cihazlar üzerinden gerçekleşen yoğun kullanım, medyanın ev içi bir etkinlik olmaktan çıkarak gündelik hayatın her anına yayıldığını gösteriyor. Böylece medya, boş zaman etkinliği olmanın ötesine geçerek çalışma, eğitim ve sosyal ilişkilerle iç içe geçen sürekli bir pratik halini alıyor.

Haber takip alışkanlıklarında gözlenen değişim de bu dönüşümün önemli bir boyutunu oluşturuyor. Bireyler artık tek bir kaynağa bağlı kalmadan, farklı mecralar arasında geçiş yaparak bilgiye ulaşıyor. Ancak bu çok kaynaklı yapı, bilgiye erişimi kolaylaştırırken aynı zamanda doğruluk, güven ve teyit sorunlarını da beraberinde getiriyor. Araştırmada öne çıkan temkinli tutum, kamusal alanda güven krizinin medya üzerinden yeniden üretildiğini düşündürüyor.

Çocuklar ve gençler açısından medya kullanımı, yalnızca bir tüketim faaliyeti değil, kimlik inşası ve toplumsallaşmanın önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Dijital içeriklerin erken yaşlarda yoğun biçimde kullanılması, ebeveyn denetimi, içerik güvenliği ve medya okuryazarlığını toplumsal bir sorumluluk alanına dönüştürüyor. Bu durum, aile, okul ve kamu kurumları arasındaki iş birliğinin önemini artırıyor.

RTÜK’ün araştırması, medya kullanım alışkanlıklarının toplumsal eşitsizliklerle de kesiştiğine işaret ediyor. Dijital erişim imkânları, eğitim düzeyi ve yaş gibi değişkenler, bireylerin medyayla kurduğu ilişkiyi farklılaştırıyor. Bu tablo, dijitalleşmenin her kesim için eşit sonuçlar üretmediğini ve medya politikalarının bu farklılıkları gözetmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Araştırmanın ortaya koyduğu genel çerçeve, medya alanındaki dönüşümün yalnızca izleme oranlarıyla açıklanamayacağını gösteriyor. Medya, günümüzde bireylerin dünyayı algılama biçimini, kamusal tartışmalara katılımını ve toplumsal ilişkilerini şekillendiren merkezi bir unsur haline geliyor. Bu nedenle medya kullanım alışkanlıkları, Türkiye’deki toplumsal değişimin en görünür göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor.


Haberler